Efsane renk: Edirne Kırmızısı

22-01-2021

15’inci yüzyılda Edirneli boya ustaları tarafından elde edildikten sonra 1740’lı yıllarda Fransa’da üretilmeye başlanan Edirne Kırmızısı (rouge d’Andrinople) Trakya Üniversitesi’nin girişimiyle tekrar hayat buluyor.

Lerzan Öztürk / TTSİS Araştırma ve İstatistik Uzmanı

Trakya Üniversitesi, Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu önderliğinde, oluşturduğu Edirne Kırmızısı Stratejik Planı kapsamında bir dizi bilimsel ve akademik çalışma gerçekleştirdi ve plan kapsamında çalışmalara devam ediyor. Planın birinci safhası olarak, 1.Uluslararası Edirne Kırmızısı e-Sempozyumu düzenlendi. İkinci adım, Edirne Kırmızısı üretiminde kullanılan bir kök boya bitkisi olan Rubia tinctorum’un Edirne topraklarında yetiştirilerek çoğaltılması için girişimlere başlanması oldu. Daha sonra, bu özel renge kurumsal bir kimlik kazandırmak üzere, Edirne Kırmızısı Logo Tasarım Yarışması düzenlendi. Efsane renge tekrar hayat vermek için yapılan çalışmaları dergimizin bu sayısında sizlerle paylaşıyoruz.

Uluslararası literatürde Fransızca ismi ‘Rouge d’Andrinople’ olarak anılan Edirne Kırmızısı’nı kent kimliğine kazandırmak amacıyla bilimsel, kültürel, sanatsal ve birçok alanda çalışmalar başlatan ve bu doğrultuda Edirne Kırmızısı Stratejik Planı oluşturan Trakya Üniversitesi, stratejik planın bir parçası olan bilimsel-akademik çalışmalar kapsamında 20 Ekim 2020 tarihinde 1. Uluslararası Edirne Kırmızısı e-Sempozyumunu düzenledi. Türkiye, Yunanistan ve Romanya’dan altı bilim insanı ve araştırmacının katıldığı sempozyumda Edirne Kırmızısı turizm, moda, tekstil, kimya, tarih ve eczacılık alanlarında değerlendirildi.

1. Uluslararası Edirne Kırmızısı e-Sempozyumu
Sempozyum Genel Koordinatörü Orkun Akman, Trakya Üniversitesi olarak, binlerce yıllık geçmişe sahip Edirne’nin, kültürel değerlerinden biri olan Edirne Kırmızısı’na dair birçok alanda çalışmalar başlattıklarını, bu çalışmalardan birinin de 1. Uluslararası Edirne Kırmızısı e-Sempozyumu olduğunu ifade etti.
Sempozyumda konuşma yapan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Edirne’nin 8 bin 300 yıllık tarihiyle pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığını ve stratejik konumuyla çok sayıda değere sahip olduğunu belirtti. Rektör Erhan Tabakoğlu, “Edirne, özellikle 1361’de Osmanlı’nın buraya gelmesiyle yaklaşık 100 yıl başkentlik yapan, İstanbul’un fethedilmesinin ardından ikinci başkent olarak değerlendirilmiş bir şehir. Büyük bir imparatorluğun başkenti olduğu için burada birçok bilim insanı, sanatçı, mimar, usta çalışmalar yapmış. Edirne, bu masal dünyasını yaşadığı yıllardan sonra maalesef işgallerle, yağmalarla ve var olan değerli insanlarını göçlerle, ölümlerle kaybettikten sonra bir hafıza kaybına uğruyor. Şimdi biz tekrar değerlerimizin farkına varıyoruz ve ortaya çıkarıyoruz. Çalışmalarımız, ‘Muhteşem Edirne Kırmızısı’ kitabının üniversite kütüphanemize kazandırılmasıyla başladı. Edirne Kırmızısı sadece Edirne’nin değil, Osmanlı’nın o zamanki coğrafyasını düşünürseniz, çok büyük bir toprak parçasında yaşayan tüm insanların ortak değeri” dedi.
Sempozyumun ilk oturumunda Trakya Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Gönenç Güler ‘Edirne Kırmızısı’nın Turizmdeki Yeri’, University Ecclesiastical Academy of Thessaloniki’den Prof. Dr. Ioannis Karapanagiotis ‘Akdeniz Kültür Mirasının Nesnelerindeki Kök Boyasının HPLC Kullanılarak Belirlenmesi’ ve Trakya Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden Dr. Öğretim Üyesi Gülşah Gedik de ‘Edirne Kırmızısı ve Üretim Yöntemi’ başlıklı sunumlarını yaptı.
Prof. Dr. Karapanagiotis, ‘Akdeniz Kültür Mirasının Nesnelerindeki Kök Boyasının HPLC Kullanılarak Belirlenmesi’ başlıklı sunumunda kültürel miras objelerinde renklerin kullanımı ve tespitiyle kök boyaların kullanıldığı bölgeler konusunda bilgiler verdi, kültürel mirasın analizi ile ilgili yaptığı çalışmaları aktardı. Edirne Kırmızısı’nın üretiminde kullanılan kök boyanın başka hangi alanlarda kullanıldığını da anlatan Karapanagiotis, rengin hangi objelerde, nerede ve nasıl kullanıldığının tespitini yaparak pigmentlerin ve organik maddelerin analizinde kullanılan yöntemleri belirtti. Bizans ve Osmanlı tekstil ürünlerini karşılaştıran ve Akdeniz ülkelerinin yer aldığı bir projenin verilerine dayanarak hangi maddelerin ne kadar kullanıldığına dair istatistiksel bilgiler paylaştı.
Trakya Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Gülşah Gedik, ‘Edirne Kırmızısı ve Üretim Yöntemi’ başlıklı sunumunda, Edirne Kırmızısı renginin üretiminde; söküotu, mazı, şap, zeytinyağı ve beyaz sabun gibi malzemelerin kullanıldığını ifade etti. ‘Türk Kırmızısı’ olarak da bilinen rengin endüstrisinin varlığını, kök boya gibi bir doğal boyaya borçlu olduğunu ve bu yüzden sentetik boyaların üretilmesiyle düşüşe geçtiğini belirten Gedik, Edirne Kırmızısının üretilmesinde kullanılan kök boyanın Rubia cinsine mensup bir bitki olduğunu ve eski Mısırlılardan beri bilinen bir boya maddesi olduğunu ifade etti. Gedik sunumunda şu ifadelere yer verdi:
“Rubiaceae familyasına ait 450 cins ve 600 tür, Rubia cinsine ait ise 40 tür bulunmakta olup, bu cinsin köklerinden boya elde edilen türü Rubia Tinctorum’dur. Köklerde boya oluşumu, çimlenmenin ilk günlerinden itibaren başlar. Rubia Tinctorum, antrakinon türevleri ve bunlardan en önemlisi alizarini içeren kök boya kaynağı olarak bilinmektedir.
Sentetik ürüne karşı doğala özlem duyulan günümüzde, eskiden Edirne Kırmızısı’nın üretildiği ana hammadde olan kök boya bitkisinden yeni ve modern yöntemlerle püskürtmeli kurutucu kullanılarak rengin mikrokapsüle edilerek uzun süre stabil kalması ve kozmetik, ilaç, gıda, tekstil gibi pek çok alana uygulanabilir olması hedeflenmiştir.”
Sempozyumun ikinci oturumunda İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Karadağ ‘Türk Kırmızısı Reçetesi, Patenti ve Sanayi Ölçeğinde Yeniden Üretimi’, Romanya Ulusal Tarih Müzesi’nden Dr. Irina Petroviciu ‘Romanya Koleksiyonlarından Doğuya Özgü Kumaşlarda Kırmızı Boyalar’ ve Trakya Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’ndan Dr. Öğretim Üyesi Nilgün Becenen de ‘Neden Edirne Kırmızısı?’ başlıklı sunumlarını yaptı.
‘Türk Kırmızısı Reçetesi, Patenti ve Sanayi Ölçeğinde Yeniden Üretimi’ başlıklı sunumunda İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Karadağ, Türk Kırmızısı olarak da bilinen Edirne Kırmızısının özel bir yöntemle boyanan bir renk olduğunu belirtti. Edirne Kırmızısı renginin çok kompleks bir boya prosesine sahip olduğunu ve 38 basamaktan oluştuğunu ifade eden Karadağ, rengin tarihsel gelişiminden bahsettiği sunumunda Edirne Kırmızısı renginin özel bir reçetesi olduğunu belirtti.
‘Romanya Koleksiyonlarından Doğuya Özgü Kumaşlarda Kırmızı Boyalar’ başlıklı bir sunum gerçekleştiren Romanya Ulusal Tarih Müzesi’nden Petroviciu, Romanya’nın İslam dünyasından sonra en zengin Türk halısı koleksiyonuna sahip olduğunu belirtti. Romanya’da yaklaşık 600 adet kilim ve halı türünde ürün bulunduğunu ve bunların 400’den fazlasının 15’inci ve 18’inci yüzyıllar arasındaki döneme ait olduğunu ifade eden Petroviciu ‘Romanya Ulusal Müzesinde birçok kilim incelemeleri, özellikle de kırmızı kök boya çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucu Edirne Kırmızısı üretiminde kullanılan doğal kök boyasının sentetik boyadan çok daha dayanıklı olduğu gözlenmiştir’ diye konuştu.
Trakya Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’ndan Dr. Öğretim Üyesi Nilgün Becenen ‘Neden Edirne Kırmızısı?’ başlıklı sunumunda Edirne’nin kök boya üretimi ile kırmızı renge marka kent olarak dünyaya nam saldığını ifade etti. Becenen sunumunda şu ifadelere yer verdi:
“Türk tekstil boyamacılığının tarihi incelendiğinde, bitkilerden kırmızı renk elde edilmesinin doğal boyamalarda önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir. Ancak zaman içinde yaşanan değişimler, sentetik boyarmaddelerin keşfi, doğal boyamaların gerilemesine ve yok almasına yol açmıştır. Değişen bu tekstil boyama endüstrisi günümüzde temiz su kaynaklarının en önemli kirleticisi durumuna gelmiştir. Kumaş boyama işlemlerinin toksik olmayan, sürdürülebilir yollarla ekolojik üretime dönüşmesi zorunlu bir hal almıştır. Trakya Üniversitesinin öncülüğünü yaptığı ve her türlü desteği verdiği, Edirne’nin tarihinde var olan ancak unutulmuş, bitkisel boyacılığı yeniden gündeme getirerek, tekstil ürünlerinin renklendirilmesinde kullanılması, tekstil sanayiine kazandırılması ekoloji ve ekonomi açısından son derece önemli.”

Kök boya bitkisi Rubia Tinctorum’un yetiştirilmesi ve çoğaltılması
Trakya Üniversitesi, Edirne Kırmızısı Stratejik Planı kapsamında bilimsel-akademik çalışmaların ikincisi için harekete geçti. Edirne Kırmızısı üretiminde kullanılan bir kök boya bitkisi olan Rubia tinctorum’un Edirne topraklarında yetiştirilerek çoğaltılması için girişimlere başladı.
Bitkinin yetiştirilerek bahar döneminde çoğaltılması amacıyla, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (NGBB) yetkilileriyle irtibata geçerek bitkinin üniversite bünyesine kazandırılması sağlandı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Edirne ve civarında yetiştiği bilinen kök boya bitkisinin uygun koşullarda incelenmesi ve çoğaltılması için Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ile güzel bir işbirliğine imza attıklarını belirterek, “İleriki dönemde bitkinin daha geniş bir araziye yayılması için akademisyenlerimiz ve araştırmacılarla birlikte, Edirne ve çevresinde saha taraması yapacağız. Nihai hedefimiz, Edirne iklimine uygun koşullarda yetiştiği bilinen bu bitkinin tekstil üretiminde kullanılarak Edirne ekonomisine eskiden olduğu gibi katkı sunması. Yapılacak güzel işbirlikleri sayesinde rengi sadece bilimsel, kültürel ve sanatsal olarak değil, işin ticari boyutunu da düşünerek kent ekonomisine kazandırmalıyız” dedi.
Köklerinden alizarin ve parparin adlı boyar maddelerin elde edildiği Rubia tinctorum bitkisini, bünyesindeki seralarda yetiştirmeye başlayan Trakya Üniversitesi, proje çalışmalarıyla bitkinin bölge şartlarındaki tarımsal potansiyelini ortaya koymayı amaçlıyor. Trakya Üniversitesi Havsa Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Tan tarafından planlanan proje ile Rubia tinctorum bitkisinin Edirne şartlarında üç yıllık bir süreyle büyüme-gelişme, verim ve köklerindeki boya miktarının belirlenmesi amaçlanıyor. Prof. Dr. Mustafa Tan çimlendirmeyi hızlandırmak ve hasat süresini kısaltmak için çalışmaya başladıklarını ifade etti.
Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün, Karaağaç Mahallesi’ndeki deneme tarlasında düzenlenen törende, rengi veren Rubia tinctorum bitkisinin tohumları ekildi. Edirne Valisi Ekrem Canalp, törende yaptığı açıklamada, tarihte kalmış Edirne Kırmızısını tekrar canlandırmayı hedeflediklerini belirtti ve yaygın kullanım alanı olacağını vurguladı.

Edirne Kırmızısı Logo Tasarım Yarışması
Edirne Kırmızısı rengine kurumsal bir kimlik kazandırmak adına çalışmalarını sürdüren Trakya Üniversitesi, hem renkle hem de şehirle özdeşleşen, rengin kimliğini ön plana çıkaracak bir logo belirlemek üzere, Edirne Kırmızısı Logo Tasarım Yarışması düzenledi. 400’den fazla eser sahibinin 703 çalışma ile başvurduğu yarışma sonucu kazanan eser, Edirne Kırmızısı renginin yeni logosu olarak belirlendi. Jüri üyelerinin titizlikle yaptığı değerlendirmeler sonucu yarışmanın kazananı, Özkan Keçili’ye ait tasarım oldu.

Yararlanılan Kaynaklar:
Trakya Üniversitesi Edirne Kırmızısı Haberler https://edirnekirmizisi.trakya.edu.tr


Diğer Haberler