Turizmdeki daralma ev tekstilini vurdu

07-05-2017

Perdeden yatak örtüsüne, battaniyeden halıya, havludan çarşafa kadar tekstil ürünlerine talepte yüzde 50’lere varan düşüş söz konusu.

Türkiye’nin yıldız sektörlerinden turizm, son 25 yıldır her geçen yıl büyüdü. Ancak terör saldırıları, Suriye’deki savaş gibi sebeplerle 2016’yı ciddi düşüşlerle kapatan sektördeki daralma, tekstil sektörüne de olumsuz yansıyor.

Turizm sektörü en zorlu dönemlerinden birini yaşıyor. Sadece bizim değil, dünya turizminin en büyük sorunu olan terörizme, komşumuz Suriye’deki savaşın etkilerinin de eklenmesiyle, turizmde yüzde 40’ları aşan bir daralma yaşandı. Geçtiğimiz yıl kıyı bölgelerindeki birçok otel kapılarına kilit vururken, İstanbul ve Anadolu’daki şehir otellerinde de doluluklar yüzde 40 seviyelerine kadar geriledi. İşlerin yolunda gittiği dönemlerde 200’ün üzerinde sektöre iş yaratan turizm sektörü, bu olumsuz gelişmeler nedeniyle diğer sektörlere de katkısını azalttı.
Ülkemizde her yıl 100’e yakın otelin devreye girdiği geçmiş yıllarda turizm, tekstil sektörüne yaklaşık 3.5 milyar TL’lik iş hacmi yaratıyordu. Mevcut otellerdeki yenilemeler de eklendiğinde bu rakamın 5 milyar dolarları aştığı tahmin ediliyor.

Yüzde 50 daralma
Rusya ile yaşanan uçak krizi nedeniyle Rus turist sayısında ciddi anlamda düşüş yaşanırken, ardından metropollerde düzenlenen terör saldırıları otellerin planlarını revize etmelerine yol açtı. Turizm sektörünün daralmasıyla beraber, son 1.5 yılda tekstil şirketlerinin otellere dönük satışları da yüzde 50’lere varan oranda azaldı.
Perdeden halıya, çarşaftan havluya kadar çeşitli yelpazedeki tekstil ürünlerini kullanan oteller, yenilenme yatırımlarına ara verirken, zorunlu alımlarını da olabildiğince azalttı. Turizm yatırımlarında yavaşlama gözlenirken, başlayan yatırımların da açılış tarihleri ertelendi. Az yataklı küçük işletmelerden kapananlar oldu. Sermayesi güçlü olan ve başka sektörlerde de iş yapan bir kesim turizmci ise bu nispeten boş dönemi renovasyon yaparak değerlendirdi. Bu kritik süreçte alımlarında hassas davranan tesisler, stoklu alım yapmaktan ziyade daha temkinli alımlar gerçekleştiriyorlar. Dekorasyonda farklılık yaratmak için yapılan perde, yatak örtüsü vb. yenilemeleri ile müşteriyi etkilemek için tercih edilen lüks ürünler öncelikle kısılan kalemler. Oda fiyatları düşse de, ağırlanan misafir sayısının önceki dönemlere göre daha az olması yıpranma ve kayıp oranını da azaltıyor. Bu durum da alım adetlerinin düşmesine yol açan bir diğer etken. Bu dönemde tedarikçiler arasında rekabet artarken fiyatlar düştü ve kimi durumlarda, maliyet seviyesinin bile altında fiyatlar oluştu.

Ne zaman toparlanır?
Sektör temsilcileri, bu sürecin en az bir yıl daha devam edeceğini öngörüyor.
Titan Tekstil şirketi sahibi Mürvet Sütçüoğlu, “En az bir yıl daha zor geçecek düşüncesindeyim” diyor. 2018’de doluluklar artsa bile fiyatların tekrar yükselmesinin biraz zaman alacağını kaydeden Sütçüoğlu, “2019’da hem dolulukların hem de geceleme fiyatlarının artacağını ve çok iyi bir yıl olacağını tahmin ediyorum. Tabii bu durum tekstil sektörümüzü de olumlu yönde etkileyecek” diye konuşuyor.
Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TETSİAD) Başkanı Ali Sami Aydın ise “Türkiye’nin, turizm potansiyelinin yüksek olması, giderilen krizler ve hükümet teşvikleri vesilesi ile iyileşmenin bu yıl başlayacağı, asıl toparlanmanın ise 2018 yılı itibari ile gerçekleşeceği kanaatindeyim” diyor.
Ali Sami Aydın, bu süreçte, belirli bir kaliteye sahip büyük kurumların kaliteden ödün vermeden piyasayla rekabeti sürdürebilmek için kendi kurum şemsiyeleri altında, farklı segmentlerin ihtiyacına yönelik ve standart ürün (nakışsız, baskısız vb.) kullanabilecekleri alt markalar oluşturmaya ve konumlandırmaya başladıklarını vurguluyor.
Nevresim, yatak örtüsü, perde, havlu ve bornoz gibi otel tekstilleri ile gerçekleştirilecek küçük dokunuşların şirketin yüzünü yenilemesini sağlayacağına dikkat çeken Aydın, “Şirketler tarafından tesislerini daha çekici hale getirmek, tercih edilebilirliğini artırmak gibi sebeplerle gerçekleştirilen bu alımlar, zorunlu ihtiyaç niteliğinde olmadığından yenileme hareketleri yavaşlatıldı, stoklu alımlar durduruldu diyebiliriz. Türkiye’nin, turizm potansiyelinin yüksek olması, giderilen krizler ve hükümet teşvikleri vesilesi ile iyileşmenin bu yıl başlayacağı, asıl toparlanmanın ise 2018 yılı itibari ile gerçekleşeceği kanaatindeyim” diyor.
Ev tekstili sektörü için üretimin önemli bir kısmını konaklama, sağlık ve hizmet tekstilleri teşkil ediyor.

Yatırımlar ne durumda?
Ocak 2017’de otel yatırımları miktar olarak yüzde 19 azalırken, proje sayısı yüzde 11 arttı. Trabzon başta olmak üzere Anadolu’daki yatırımların hareketlendiği gözlendi. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır, bu yılın ocak ayında ülke genelinde 14 şehirde toplam yatırım bedeli 187.9 milyon TL olan 20 yeni otel projesinin teşvik belgesi, toplam 10.5 milyon TL yatırım tutarı olan 4 otelin ise yenileme belgesi aldığını söylüyor.
Turizm sektörünün aralarında tekstil sektörünün de yer aldığı 200 sektörü beslediğine dikkat çeken Bayındır, “İstanbul ve Antalya gibi turizm merkezlerinde artık yeni kapasite yatırımlarına ihtiyaç yok. Buralarda yeni otel değil, mevcut otellerin yenilenmesine yönelik yatırımlar yapılmalı” diyor ve teşviklerin de buna göre düzenlenebileceğini belirtiyor. Ocak 2017’de yapılan teşvik başvurularının sonuçlanmasıyla turizmde yatak kapasitesi 2 bin 543 adet artacak. Ocak 2017’de yapılan başvurularda yatak sayısı açısından 654 yatakla İstanbul ilk sırada yer alırken, 354 yatak ile Trabzon ikinci ve 230 yatak kapasitesiyle Antalya üçüncü konumda. İstanbul, yeni yatırım yapılacak tesis sayısı bakımından da 4 otel ile ilk sıraya yerleşti.

Yaşanan 4 değişim
• Yeni tesis yatırımları ya beklemeye alındı ya da ötelendi.
• Doluluk oranları düşen tesislerin tekstil talepleri yüzde 50’lere varan oranda azaldı.
• Eskiden stoklu alım yapan oteller bu eğilimlerinden vazgeçti.
• Yurtiçi pazarda yaşanan daralmadan olumsuz etkilenen tekstilciler dış pazarlara, ihracata yöneldi.

Ali Sami Aydın / TETSİAD Başkanı:
İşletmeler alımları yavaşlattı
Turizm sektöründeki daralma, dünya ve ülkemizdeki anlık ekonomik gelişmelerin ışığında değerlendirilmemeli. Otel yatırımları, uzun soluklu ve köklü yatırımlar. Ancak son dönemde dünya genelinde yaşanan terör olayları, kişilerde güvenlik kaygısına sebep olurken sosyal hayatı tehdit eden hadiselere dönüştü. Gerçekleşen bu hadiseler sebebiyle seyahatler ötelenmiş, ertelenmiş ya da rotaları değiştirilmiştir. Yaşanan bu değişimler turizme yansıyıp daralmaya sebep oldu. Daralmaya yönelik olarak işletmeler de piyasa şartlarındaki belirsizlik, tasarrufa yönelme eğilimi ve ihtiyaçları erteleme güdüsü ile doğru orantılı olarak alımları yavaşlattılar. Bu noktada ev tekstili sektörünün de yaşanan gelişmeler doğrultusunda daralmadan etkilendiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

İsa Dal / Evteks Tekstil şirketi sahibi:
İhracata yönelenler oldu
Ev tekstili sektörünün önemli bir payını konaklama, sağlık ve hizmet tekstilleri teşkil ediyor. Global anlamda sosyal yaşamı tehdit eder ve endişe oluşturur nitelikteki hadiseler, piyasaları da olumsuz yönde etkiliyor. Seyahat etmeyen bireyler, aynı zamanda tüketimde de çekimser davranıyor. Bu anlamda ev tekstili tüketiminin, hizmet sektörüne ilişkin üretimin paralelinde olumsuz etkilendiğini söyleyebiliriz. Bu sezon beklentilerin gerçekleşmemesi durumunda, krizin yansımalarını daha fazla hissedeceğimizi söyleyebilirim. İç piyasaya yönelik üretim ve satış yapan firmaların birçoğu ihracata ağırlık vererek beklenen durağan dönemi daha aktif atlatabilme beklentisi içine girmişlerdir.

Mürvet Sütçüoğlu / Titan Tekstil şirketi sahibi:
Daralmayı çok net hissediyoruz
Şirket olarak sadece otel tekstili konusunda siparişli iş (contract business) yaptığımız için bu alandaki daralmayı çok net hissedebiliyoruz. Maalesef son 1.5 yıldır satışlarımız yarı yarıya azaldı. Dolayısıyla çalıştığımız üreticilere verdiğimiz siparişler de aynı doğrultuda düştü. Otellerin birçoğu zorda kalmadıkça alım yapmıyor veya ihtiyacı olan minimum adette alım yapıyor. Zincir otellerde bir standart zorunluluğu olduğu için kalitede pek değişiklik yapamıyorlar fakat diğer otellerde kalitesiz değil ama biraz daha ekonomik ürünlere yönelme var. Alınmayan ürün yok çünkü otel müşterisi sıfırlanmadığı sürece servis verilmek zorunda. Sadece az misafir ağırlandığı için yıpranma ve kayıplar da az oluyor, alım adetleri düşüyor.

Diğer Haberler